İSLAM’DA TURİZME (YURT İÇİ VE DIŞI SEYEHATLERE YÖNELTİCİ GÖREVLER)
Asrımızda süratle gelişen turizm, güçlü ve verimli bir gelir kaynağıolması sebebiyle, dünyamızın bütün ülkeleri tarafından ciddiyetledeğerlendirilmekte, tanıtma ve turizm* işleri, özel bakanlıklar yönetimiyledüzenlenmektedir.
Nakil vasıtalarının gelişmesi ve çoğalmasıyla giderek daha da büyükbir ilgi gören turizmin, İslâm Dini'ndeki önemini ve turizme yönelticigörevleri ve kuralları açıklamaya çalışacağız.
İslâm Dini ile turizm birbirleriyle o derece örtüşüp kaynaşmıştır ki,gerçek bir Müslüman olarak yaşayabilmek, turizme yönelmeyi zarurî kılmaktadır.
Mü'min için turizm bir fikir, bir özlem değil, yaşanan bir olgudur.İbâdet hayatının bir bölümüdür. Çünkü, İslâmî emirler ve öğütler turizmi, yaniülke içi ve dışı yolculukları vazife haline getirmektedir.
Mevzuumuzla alâkalı görevlendiriri ve teşvik edici kutsal yasaları ve kurumları şöyleceözetleyebiliriz:
A - İslâm Dini'nin mü'minleri mükellef kıldığı ana ibadetlerden biri olanhac, seyahati mecburileştirmekte ve ibâdetleştirmektedir. (1)
Dünyamızın bütün ülkelerindeki hususî şartlarını haiz mü'minlerinMekke'deki Kâbe'yi ziyaret etmeleri farzdır. Bu dinî vazife, imkânların kısıtlıolduğu tarihi dönemlerden bu yana yolculuğu kaçınılmaz bir vazife halinegetirmekte, dış turizmin ilk alıştırmalarını yaptırmaktadır.
Şartlarının gerçekleştiği ilk seneden sonra hacca gidilmesi gereğiolduğu için pek tabîidir ki hac, İslâm toplumunda köklü bir turizm fikri vetatbikatını doğurup geliştirmiş ve de geliştirmektedir.
B - İslâm Dini'nde mü'minlerin yükümlü kılındığı Hakk'ı tebliğ etmek veBâtıl'lardan sakındırmak görevi de dinî yönden seyahatleri zarurî kılmaktadır.
Âl-i İmrân sûresi'nin 110. âyetiyle yasalaştırılan ve mesuliyetigerektiren bu görev, maddî bakımdan güçlü ve bilgili mü'minleri,öğreticilerden yoksun bölgelerdeki Müslüman kardeşlerini irşad etmekle,ülkeleri dışındaki gayr-ı müslimleri İslâm Dini'ne çağırmakla vazifelendirmektedir.
Turizmin İslâm Dini'ndeki bu amacına şanlı Peygamberimiz şu hadisleriile işaret etmişlerdir:«Ümmetimin seyahati, Allah yolunda cihaddır. .(Hayırlarave güzelliklere çağırmak, kötülükler ve çirkinliklerden sakındırmaktır.) » (2)
C - Tarihe mal olmuş milletler, bu milletlerin yaşadığı yurtlar ve buülkeler bünyesindeki tarihî eserler üzerinde ibret almak için tefekkür edilmesini ve bu düşüncenin ışığında Allah'adönülmesini emreden dinî emirler de, günümüzün ifadesiyle iç ve dış turizmeteşvik etmektedir. Maddi imkânları olanmü'minlere bu amaca yönelik seyahati zaruri kılmaktadır.
Kur'ân-ı Kerîm'de bizlere, medeniyette gelişmiş fakat kendileriniAllah'a ve O'nun buyruklarına çağıran Peygamberlerine isyan etmiş nicemilletlerin, imansızlıkları, zulümleri ve ahlâksızlıkları sebebiyle helakedildiği bildirilmektedir.Cezalandırılan bu toplumlar üzerinde düşünülerek sonve evrensel Peygamber kılnan Hz. Muhammed'in tebliği olan Kur'ânın izlenmesi böylece tarihî milletlerinakıbetine uğranılmaması öğütlenmektedir.
Rabbimiz şöyle buyurur:«Oinkarcılar yer yüzünde dolaşmadılar mı ki, kendilerinden daha çok, dahakuvvetli, bıraktıkları eserler daha sağlam olan öncekilerin akıbetlerinin nasılolduğuna baksınlar? Kazandıkları onlara bir fayda vermemiştir.» (3)
«Yeryüzünü gezin, (belgeleri inceleyin.) Sonra da (Allah'ın emirlerini,elçilerinin öğütlerini) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.» (4)
Mü'minler!
Gerçekten bugün bıraktıkları yurtları ve sanat eserlerinden büyükölçüde inkişaf ettikleri açıkça anlaşılan bazı tarihi milletlerinputperestlikleri ve azgınlıkları sebebiyle çöküntüye uğradıkları, yurtları vesanat eserlerinde kendini gösteren çok tanrıcılık inancı ve ahlâksızlığıyansıtan tasvirlerden anlaşılmaktadır.
Özetleyerek ifade edersek, tarihî milletlerin hak ve batıl izindekiyaşayışları ve neticeleri üzerinde tefekkür edilebilmesi için ülke içi vedışındaki din ve medeniyet tarihî eserlerinin görülmesinin dinî yöndenöğütlenir olması da seyahati ibâdetleştirmektedir.
Turizmin, bu amacına işaret eden Hac sûresinin 46. âyetinde de şöylebuyrulur:«Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki (tarihi olaylar üzerinde) düşünecekkalpleri, (yankılanan gerçekleri)işitecek kulakları olsun. Fakat hakikat şudur ki, yalnız gözler kör olmaz.Fakat asıl göğüsler içinde olan kalpler de kör olur.»
Aziz Mü'minler!
D - İslâm Dini'nde mutlaka yapılması gerekenakrabalık vazifeleri de turizmi teşvik etmektedir. Aralarındaki ilgi bağlarınıkuvvetlendirmek, yardımlaşmak ve öğütleşmek için ziyaretleşmekle mükellef olanmü'minlerin bu gaye ile yolculuk yapmaları gerekmektedir.
Bu mukaddes vazifenin önemini Peygamberimiz, şöyle ifadebuyuruyorlar:«Rızkının bollaştırılmasından ve ölümünün geciktirilmesindenmutlu olacak kişi akrabasını ziyaret etsin.» (5)
«Akrabalık vazifelerini yapmayan (doğrudan) Cennet'e giremez.» (6)
E - Allah'ın rızasını kazanmak gayesiyle, toplumun ihtiyaçlarımkarşılamak ve gelişmesine yardımcı olmak için çeşitli ilim dalları üzerindeçalışmanın ve ilmî incelemelerde bulunmanın yeter sayıda kişinin üstlenmesini gerektiren farz-ı kifaye bir görev olması da iç ve dış turizmigeliştiricidir. Çünkü ilim ve ihtisas için yurt içindeki ve yabancı ülkelerdekiilim merkezlerine, bilim müesseselerine gitmek zorunludur.
Peygamberimiz ilim yolculuğunun Cennet yolculuğu olduğunu şöyleceaçıklıyorlar:«... İlim tahsili için yola çıkan kişiye Allah Cennet yolunukolaylaştırır.» (7)
Burada, İslâm Dini'ndeki ilim anlayışının Kur'ân ve Sünnet kaynaklarınadayalı ilimler yanı sıra sosyal ve müsbet ilimleri de içine aldığını ifadeetmek isteriz.
F - Dinimizde geçim kaynağı olarak ticarete pek büyük bir önemverilmesi ve toplumlar arasında iktisadî alakalar kurmak ve geliştirmekgayesiyle yolculuklar yapılmasına teşvik buyrulması da turizme rağbet ettiricivasıftadır.
Bu konuda AzizPeygamberimiz şöyle buyururlar:
«(İktisadî gayelerle)yolculuklar yapınız ki kazanasınız, rızıklandırılasınız ve zenginleşesiniz.»(8)
G - Tıbbî sebepler de yolculukları ibâdetleştirmektedir. Ziramü'minler, hastalıklarım tedavi ettirmekle mükelleftirler. Çünkü Peygamberimiz«Ey Allah'ın kulları! Tedavi olunuz» buyurmuşlardır.Uzman doktorlar gerekli gördüğünde, ameliyat veya havadeğişimi için seyahatler yapmak da dinî bir görev olur.
Çevre ve iklim değişikliklerinin yararlı olabileceğine dikkatimiziçekmek içindir ki Şanlı Peygamberimiz şöyle buyururlar:«Seyahat ediniz kisıhhatli olasınız.» (9)
Muhterem Mü'minler!
İslâm Dini'nde Turizm'i teşvik edici çök mühim bir sebep de yolcularatanınan ruhsatlar = kolaylıklardır. Dinimizde, gidilmesi yolculuk olarakdeğerlendirilebilecek bir yere gitmek için yola çıkan kişi yolcudur.
a - Yolcu, müekked sünnet namazları kılmadan akşamın farzını üç, diğerfarz namazları iki rek'at kılar.
b - Yolcuya Cuma Namazı farz değildirc - Yolcu, Ramazan'dan sonra kaza etmek üzere, Ramazan orucunu tehiredebilir.
d - Yolcu için, mest üzerine mesh yapma süresi, iki kat fazlasıyla 72saattir.
Yaptığımız açıklamalardan anlaşılacağı üzere dinimizde turizm; hayır olan, hayrı yaşatan, hayra götürenbir ibadettir. Yolculuk ibâdet olunca pek tabiîdir ki yolcu da yolculuğusüresince ibâdette ve ibâdetin manevîzenginliği içerisinde olacaktır. Bu gerçeği açıklayarak yolculara sık sık duâ etmeyi, misafirperverlere de yolcu duâsı almayı öğütlemek içindir ki,Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır: «Üçtür duâ vardır ki kabul olunacaklarından, hiç şüphe yoktur. Bunlar, mazlumun ve yolcunun duâsı ile ana-babanınçocuğuna duâsıdır.» (I0)
Yüce Rabbimden cümlemize sıhhat, mutluluk ve çalışmalarımızda başarılar dilerim.
(*) Turizm:Değişik amaçlarla yapılangezi/yolculuk ve ilgili işler.
1) Al-i İmran,98.
2) Sünen-üEbû Davûd, Babün Fin-Nehyı anis-Seyahati.
3) Mü'min, 82,
4) En'am, 11.
5) Muhtasar Sahih-i Müslim, Hadis No: 1762.
6) Sünen-üt-Tirmizî, Hadis No: 1910.
7) Et-Tac, 1/63.
8) Keşful-Hafa HadisNo: 1445 ve notları.
9) El-Camiüs-Sağîr, (Safirû) maddesi, 2/30.
10) S.Tirmizî, Hadis No: 1906.