ALKOLLÜ İÇKİLERE VE SAVUNUCULARINA KARŞI ÇIKMALIYIZ
Yüce Rabbimiz vePeygamberimiz alkollü içkilerin üretimini, alım-satımını ve içimini mü'minlereharam kılmıştır.
Gerçek mü'minler, bütünharamlardan kaçınmakla mükellef oldukları gibi, içki ile ilgili yasaklardan dasakınmak mecburiyetindedirler. Zira haramları yapmak bunalımlara düşmek,ilâhî azaba atılmaktır.
Haram işlemek durumunadüşmememiz için alkollü içkilerle ilgili lüzumlu bilgileri sunmağaçalışacağız.
A - Dinimizin haramkıldığı Hamr/ içki, sarhoşluk veren bütün içkilerdir. Bazı cahillerinzannettikler gibi, yalnız üzüm suyundan mamul olan şarap değildir. Bu hususuPeygamberimiz şöyle açıklamaktadır: «Her sarhoşluk veren içki Hamr'dır ve hersarhoşluk verici içki haramdır...» (1)
Hamr'ın aklı örten anlamıyanı sıra bu hadisden de açıkça anlaşıldığı gibi sarhoşluk veren içkilerin herbiri haramdır. Adlarının değişik ve bir çok olması hükmü değiştirmez.Peygamberimiz, alkollü içkiler mevzuunda mesnedsiz yorumlar yapılarak alkollüiçkilerin içileceğini bir mucizevî hadislerinde şöyleaçıklamışlardır:«Ümmetimden bir kısım insanlar, (Allah'ın haram kıldığı) hamrı/sarhoşluk verici içkileri, onlara çeşitli isimler vererek içecekler.» (2)
B - Alkollü içkilerinyalnız sarhoşluk verecek kadarı değil, azı da haramdır. Peygamberimiz şöyle buyururlar:«Çoğusarhoşluk verenin, azı da haramdır.» (3)
Bu hadisten ve "haramagötürenler de haramdır" ilkesinden anlıyoruz ki, çok miktarı sarhoşlukveren bira gibi içkiler de haramdır.
C - Tedavide kullanılmaküzere alkollü içkileri üretmek ve tedavi gayesi ile içki içmek de haramdır.Sevgili Peygamberimiz: «Allah sizin şifanızı, size haram kıldığı maddelerdeyaratmamıştır.) (4) buyurmuşlardır. Kendisinden, ilâç olarak içkiimâl etme ve içmenin hükmünü soran Tank bin Süveyd isimli sahabiye de «Hiçşüphe yok ki, (o deva değil) derttir.» (5) buyurmuşlardır.
Nitekim günümüzüngelişmiş tıp ilmi de, alkollü içkilerin ağızdan alınarak tedavi ettiği hiç birhastalık olmadığını beyan etmektedir.
Alkollü içkilerin azmiktarının vücut ihtiyacına cevap verdiği iddiası da ilmî bir hatadır. Tıbbîbir gerçektir ki, vücudun hiçbir şart altında bir damla alkole dahi ihtiyacıyoktur.
Alkolün antiseptik olduğuve vücudumuzdaki bazı mikropları öldürdüğü iddiası mutlak bir doğru değildir.Zira alkollü içkiler, ancak zararsız mikroplan öldürür. Verem, tifo, koleragibi hastalıkların mikroplarını öldürmez. Bilâkis, bünyede bu hastalıklarıngelişmesi için müsait zemini hazırlar.
Tıbbi gerçekler yukarıdaaçıklandığı gibidir. Kaldı ki Kur'ân diliyle(Bakara 219) de işaret edildiğiüzere büyük zararlar yanında az bir faydanın önemi ve de haramı helal kılıcıetkisi yoktur.
Bu sebeple bazıdoktorların hastalarına alkollü içkiler ve özellikle şarap tavsiye etmeleri,bilgisizlikleri veya inançsızlıkları sebebiyledir.
D - Alkollü içkiler,tedavi maksadıyla kullanılamayacağı gibi, ısınmak, soğuğa karşı güç kazanmakgibi gerekçelerle de kullanılamaz.
Sahabî Deylem El-Himyeri anlatıyor.
(İçki hususundaki birmeselemizi) Allah'ın Resûlü'ne (S.) arzettim ve şöylece sordum:
- Ya Resûlellah! Soğukbir bölgede bulunuyor ve orada çok ağır işlerde çalışıyoruz. İçerek işlerimizde(güç kazanmak) ve bölgemizin soğuğuna karşı dayanıklı olabilmek için bir türbuğdaydan içki yapıyor (ve içiyoruz. Ne buyurursunuz?)
- Bu içki sarhoşluk veriyor mu?
- Evet(veriyor Ya Resûlellah!)
- Buiçkiyi içmekten sakının.
- Halkbu içkiyi bırakmaz (Ya Resûlellah!)
- Eğeronu bırakmazlarsa (bıraktırıncaya kadar) onlarla savaşın.» (6)
Naklettiğimiz buhadisimiz de alkollü içkilerin her hangi bir sebep veya gaye ileiçilemeyeceğini açık bir şekilde göstermektedir.
E - Bazı zayıf inançlımü'minler ileri sürdükleri şu gerekçe ile alkollü içkilerin alım satımını meşrugörüyorlar:(Alkollü içkileri devlet de üretiyor. Biz bu devlete tabiyiz. Busebeple, içki satışı yapmak haram olmasa gerektir. Hem ben satmamış olsam,diğerleri satacağından tüketim durmayacaktır.)
Laik bir yönetimde,yöneticilerin aldığı kararlar ve yaptıkları uygulamalar Allah'ın ve Peygamberininharam kıldıklarını helal kılamaz. Bu sebeple mü'minler için bağlayıcı olamaz.Peygamberimiz «Allah'a isyan hususunda insanlara itaat yoktur.» (7)buyurmuşlardır. Kaldı ki Devletin laik olması bize içki satma görev de yüklememektedir.
Allah'a ve Ahiret Günü'neimanı olmayan veya inancı zayıf olan çıkar düşkünü insanlarımızın içkisatması da, biz mü'minlere örnek olamaz ve olmamalıdır.
Peygamberimiz: «İçiminiharam kılan Allah, alım-satımını da haram kılmıştır. (8) buyurmuş ve mü'minleriiçki alım-satımından men' etmişlerdir.
Dinimizde içkialım-satımı öylesine bir yasaktır ki, Kur'ân ve Sünnet Toplumu'nda Müslümanlarayönelik içki istihsali ve ticareti gayr-ı müslimler için de yasaktır ve cezayıgerektirir bir suçtur.
İslâm Dini, İslâm cemiyetindeyaşayan gayr-ı müslimleri dahi içki ticaretinden men ederken, bir mü'min Âhiretazabına uğratacak böyle büyük bir günahı/ zulmü nasıl işleyebilir?
İslâm Dini'neinananlar içkiye harb ilân etmelidir.
îmanımız bunu gerektirir.İçki içmemeli, içki satışı yapan dükkân ve lokanta sahiplerini yumuşak ve iknaedici dille ikaz etmeliyiz. Bu ilâhî yasağa uymayanlarla ticarîmünasebetlerimizi sürdürmemeliyiz.
İiyice bilmeliyiz ki,içki içen insanlar, sosyal konumları ve tarihî şahsiyetleri ne olursa olsun,günahkâr insanlardır.
DinİN, olgun akla vemüsbet bilim verilerine karşı çıkan zavallılardır. Bunun içindir ki, yalnızmü'minler değil, aklını ölçü alan ve toplum yararını düşünen bütün insanlar daiçkiye düşmandırlar.
Bizdeki Yeşilay'a benzerkuruluşların dünyamızın bütün ülkelerinde bulunuşu bunun delilidir.
Hutbemizi iki âyet manâsıile bitiriyorum:
[«Her kim Allah'a ve Peygamberine karşı gelirde Allah'ın koyduğu haram sınırını (bu sınırları tanımaksızın) aşarsa içindeebedî kalıcı olarak Allah onu Cehennem Ateşine atar. Ona aşağılatıcı bir azabvardır.»
«(O halde) günahın açığa çıkanını da gizlikalanını da bırakın. Zira günah işleyenler kazanmakta oldukları günahlarsebebiyle mutlaka cezalandırılacaklardır.»] (9)
1. Tac, 3/142.
2. Tac, 3/144.
3. Tac, 3/142.
4. C. Sağır, 1/72.
5. Tac, 3/212.
6. Tac, 3/141.
7. C. Sağîr, 2/203.
8. M.S. Müslim, Hn.930.
9. Nisa 14, Enam,120.